Geçtiğimiz hafta Öz Sağlık İş Sendikası Bolu Şube Başkanı olarak yaptığı basın açıklamasında AK Parti Hükümetine yönelik kullandığı ifadelerle Türkiye’de gündem olan AK Parti Bolu Belediye Meclisi Üyesi Hacer Çınar, partide infiale neden oldu.
Öz Sağlık İş Sendikasının 81 ilde eş zamanlı olarak sağlık personelinin geriye dönük maaş farklarının alınmaması nedeniyle tüm Türkiye’de İl Sağlık Müdürlükleri önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Sağlık çalışanlarının haklı tepkisini ortaya koymak için Bolu’da da bu basın açıklamasını okuyan isim Şube Başkanı Hacer Çınar oldu. Hacer Çınar’ın aynı zamanda AK Parti’den Bolu Belediyesi Meclis Üyesi olması başta diğer AK Partili Belediye Meclis Üyeleri olmak üzere Partililerden büyük tepki aldı.
Seçimler sonrası başlayan zam dalgası nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek veren her AK Partilinin başta dost sohbetleri olmak üzere her ortamda ve sosyal medyada “Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermeleri sebebiyle” linç edildiği bugünlerde Çınar’ın kullandığı dil, AK partilileri rahatsız etti.
Özellikle sosyal medyada; Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermeleri sebebiyle linçe ve hakarete varan yorumlara maruz kalan AK Partililerin bu tepkisi sonrası, AK Parti Bolu İl Başkanlığının konuyu önümüzdeki hafta gündemine alarak Hacer Çınar’ın istifasının isteneceği bilgisine ulaşıldı.
AK Parti İl Başkanlığı ve AK Parti Genel Merkezi tarafından önümüzdeki hafta değerlendirilecek bu durum sonrası AK Partili Hacer Çınar’dan Belediye Meclis Üyeliği görevinden istifasının istenmesinin kesin gözüyle bakılırken, kararı beklemeden Çınar’ın da istifa edebileceği kulislerde konuşuluyor.
“Domatesin, biberin yüzünü göremez olduk”
Hatırlanacağı üzere AK Parti Bolu Belediyesi Meclis Üyesi Hacer Çınar, Sendika Başkanı olarak yaptığı basın açıklamasında AK Parti Hükümetini sert bir dille eleştirmiş; “Biz sabırla beklerken bu arada neler oldu, bir hatırlayalım; Ev kiralarımız 10 bin liranın üzerine çıktı. Vergi oranları arttı, akaryakıta dev zam geldi. Akaryakıta gelen zam, aynı gün başta gıda olmak üzere tüm sektörlere aynı oranda yansıdı. Biz sabırla beklerken beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarımız yüzde 200’e varan oranlarda artış gösterdi. Kimsenin almaya cesaret edemediği altın-döviz fiyatları fırladı, herkesin yemek zorunda olduğu domatesin, biberin yüzünü göremez olduk. Tüm bunlar olurken bizler, ekonomik krizle uğraşan devletimizin yanında olup sabretmeye devam ettik. Ama bitti, sabrımız bitti. Çalışıp hak ettiğimiz geriye dönük alacaklarımızın önemsenmemesine karşı sabrımız bitti, öfkemiz büyüdü. Alın terimizin görmezden gelinmesine karşı onurumuz kırıldı. Geriye dönük alacağımız paranın bu enflasyonist ortam karşısında pula dönüşmesinden dolayı evimize götüreceğimiz ekmek küçüldü, eridi, bitti. Ha şimdi, ha birazdan, ha yarın, ha yarından da yakın diyerek oyaladığınız biz sağlık işçileri artık seslerinin duyulmasını istiyor: emeğimizi hiçe saymayın, çoluk çocuğumuzun ekmeğine ortak olmayın! Alın terimiz vicdanlarınızda kuruyalı çok oldu, görün artık! Biz sabrettikçe bu kadar umursamazlık bizi çok incitti, görün artık! Herkese alacakları ödenirken sağlık işçisinin geriye dönük alacağına şahin kesildiniz, görün artık! Alacak öderken bile işçiyi kadrosuna göre böldünüz, 696’lılara üvey evlat muamelesine devam ediyorsunuz, biz bu ayrımı yaşıyoruz, siz de bunu görün artık. Sağlık işçisinin artık sabrı, takati, alacağı toplu para ile ilgili hayali bile kalmadı. Devlet işçisine alın teri döküp kazandığı paranın yolu gözletmez, biliniz ki; geriye dönük alacaklarımızın daha fazla erimeden, ödemelerin yapılmasını ‘itibardan’ sayıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan Çınar'ın bu basın açıklaması sonrası 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik söylediği sözler ve bu basın açıklamasında kullandığı ifadeler günlerdir Türkiye'de başta sosyal medya olmak üzere haberlerin ilk sırasında yer aldı.