Deprem konusunda yaptığı çalışmalarla bilinen ve sık sık bu konuda ulusal basının görüşlerine başvurduğu Bilim Akademisi Üyesi Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, ilimizde yaşanan küçük ve büyük çaplı depremler sonrası bir açıklama yaptı.
Bolu Merkezde 5.5 ve büyük şiddette deprem üretebilecek diri bir fay olmadığını belirten Prof. Dr. Tüysüz, bölgede acilen detaylı bir jeolojik ve jeofizik çalışmalar yapılarak, aktif fayların ve deprem oluşturma potansiyellerinin ortaya çıkarılması gerektiği uyarısında bulundu.
Son günlerde yaşanan depremlerin doğrudan Kuzey Anadolu Fayı ya da ona paralel bir tali fay tarafından üretilmediğini düşündüğünü söyleyen Tüysüz; “Bir süredir Bolu çevresinde küçük ve orta büyüklükte deprem oluyor. Aşağıdaki haritada küçük daireler 1 Eylül 2023’ten beri olan depremlerin merkez üstlerini, rakamlar ise deprem büyüklüğünü gösteriyor. (AFAD Deprem Dairesi verisi) Bu depremlerin fay çözümleri genellikle doğrultu atımı işaret ediyor. (Aşağı şekildeki toplar) Yani Kuzey Anadolu Fayı (Bolu güneyindeki hat) ile benzer nitelikte ancak ondan 15 km kadar uzak ve ona paralel değil, yani depremler doğrudan Kuzey Anadolu Fayı ya da ona paralel bir tali fay tarafından üretilmemiş. Burada ters fayların varlığı biliniyor ancak depremler bunlar tarafından da üretilmiş olamaz. Türkiye Diri fay haritasındaki faylar (MTA) yani yukarıdaki haritadaki kırmızı hatlar da burada bilinen ve geçmişte >5.5 deprem üretmiş diri fay olmadığını gösteriyor. Demek ki buradaki bilgimiz (en azından benim bilgim) bu depremlerin nedenini anlamak için yeterli değil” dedi.
Yine son günlerde yaşanan depremlerin yıkıcı bir depremin işareti olmadığı kanaatinde olduğunu söyleyen Okan Tüysüz; “Sahanın yoğun bir orman örtüsü ile kaplı olması fayların gözden kaçmasına neden olmuş olabilir, ya da burada haritalayacak kadar belirgin (ve büyük deprem üretme potansiyeli olan) bir fay olmayabilir. Bu ikinci olasılık kanımca çok daha kuvvetli. Bu nedenle bu depremlerin Bolu ya da çevresi için gelecek bir yıkıcı depremin işaretçisi olmayacağı kanaatindeyim. Daha fazlasını konuşmak için sahada detay çalışma gerek. ANCAK 17 Ağustos 1999 depremi Elmalık civarına kadar yüzey kırığı oluşturdu. Bolu ovası güneyinde uzanan fay kolu ise 1944 depremi ile kırıldı. Bu durumda ile Elmalık-Sultanbey ve Dağkent-Gökpınar arasında kırılmamış fay parçaları kalmış olmalı ve bu faylar var ise Bolu il merkezi içerisinden geçmekte. Yeri ve varlığı kesin olarak bilinmeyen bu fayların olası yerleri Seyitoğlu vd (2015) tarafından ekteki haritada gösterilmiştir. Benim sahadaki gözlemim bu harita da gösterilmiş olmasa da Elmalık fayının da GD ya doğru devam ettiği yönündedir” ifadelerini kullandı.
Tüm bunlara karşılık Bolu’dan aktif fayların geçtiğine dikkat çeken Bilim Akademisi Üyesi Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz; “Sonuç olarak: Bolu merkezi içerisinden aktif fay geçen illerimizden biridir. Aktif fayların yerlerinin ve deprem oluşturma potansiyelinin detay jeolojik ve jeofizik çalışmalarla belirlenmesi ve bu çalışma sonuçlarının imar planlarına işlenmesi alınacak önlemler konusunda bir yol haritasının belirlenmesine yönelik ilk adım olmalıdır. Depremin ne zaman olacağı bilinmez, ancak yarın olacak gibi düşünmek ve zarar azaltma çalışmalarına önem vermek gerekir” diye konuştu.