Cemaat ve bu cemaatlere bağlı STK’ların desteğiyle Belediye Başkan Adayı olarak açıklandığı iddia edilen AK Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Muhammed Emin Demirkol, ortaya attığı iddia ile Bolu tarihini sil baştan yazdı.
Üniversitede gençlere “Kuran ve Hadis Işığında Tıp”, hafız mekteplerinde “Misvak kullanımının faydaları” gibi önemli konularda uzman görüşlerini paylaşan Demirkol, televizyon ekranında da Bolululara tarih dersi verdi. Demirkol’un her gün farklı bir alanda uzman olduğu ortaya çıkmaya da devam ediyor.
Atatürk Bolu’ya çok gelmiş..!
Geçtiğimiz günlerde katıldığı canlı yayında Atatürk ile ilgili problemi olup olmadığı yönünde sorulan soru üzerine ilginç bir cevap veren Demirkol, Boluluların 17 Temmuz’u Atatürk’ün Bolu’ya ilk ve tek gelişi olarak yanlış kutladıklarını ortaya çıkardı.
Atatürk’ün Bolu’ya her geldiğinde ziyaret ettiği ender kişilerden birisinin dedesi olduğu gerçeğini Bolulularla paylaşan AK Parti Adayı Demirkol; “17 Temmuz 1934 tarihine kadar Gazi Bolu'ya gelmemişti. Fırkadan Bolu Obası'na bakan ve Aladağlar'daki lacivert ormanların etkisine kapılarak:
-"Bolu'yu Ankara'dan önce görmeliydim" demesi daha sonra Bolulular tarafından acaba Gazi Bolu'yu başkent yapmadığı için mi üzüldü şeklinde yorumlandı” yazan tarih yazarlarının da yıllardır Bolu’ya yanlış bilgi verdiği ortaya çıktı.
Atatürk’ün Yeniçağa’nın Kemaller Köyünde yaşayan Hoca Dedesini her Bolu’ya geldiğinde ziyaret ettiği bilgisini Bolulularla paylaşarak Türk Tarihine önemli bir hizmette bulunan AK Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Muhammed Emin Demirkol’un, Atatürk’ün dedesini ziyaretlerde yaşanan anıları da kısa zamanda Bolu Halkı ile paylaşması ümit ediliyor.
YALAN YAZAN TARİHE GÖRE GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN BOLU GEZİSİ:
Bu tarihe kadar Gazi Bolu'ya gelmemişti. Seyahatlerini genellikle tren ve Ege, Akdeniz, Karadeniz'de vapur yoluyla yapmaktaydı. Bu yüzden İstanbul yolculuğu Bolu güzergahının dışında kalmaktaydı. Bolulular Gazi'nin Bolu'ya gelmesini çok istemekte ve bu arzularını Gazi'ye iletmekteydiler. Nihayet, 1934 Temmuz'unun başlarında Atatürk'ün yaveri Cevat Abbas (Gürer) Bolu'ya gelmiş ve Belediye başkanı Baytar Reşit (Aker)'e Gazi'nin Bolu'ya geleceğini müjdelemişti. Şehir büyük bir sevince bürünmüş ve O'nu en iyi şekilde karşılamak için komiteler kurulmuştu. Hisar denen eski Halk Fırkası Binası (şimdiki Kültür Sarayı)nın yoluna halılar sermeye karar verildi. Ancak, hazırlıkları yerinde görmek için 15 Temmuz 1934'de Bolu'ya gelen Gazi'nin yaveri Abbas Bey O'nun böyle gösterişlere kızdığını;
-"Ben saltanat heveslisi değilim. Halktan biriyim. Cumhuriyet adamı olarak karşılanmak isterim" dediğini nakledince bundan vazgeçebildi1.
Gazi, 16 Temmuz 1934'de Ankara'dan yola çıkarak Kızılcahamam'a geldi ve geceyi çadırda geçirdi. 17 Temmuz günü yanındaki maiyyetiyle saat 12.00'de Gerede'yi şereflendirdiler. Bütün Gerede halkı Geredenin girişinde toplanarak O'nu çoşkun bir tezahüratla karşıladı. O kasabanın girişinden itibaren iki kilometre süren ve üzerinde halıların serilmiş olduğu yolu izleyerek, güzel bir mesire yeri olan Ramazan beyi ziyaret etti. Öğle yemeğini yedikten sonra da Bolu'ya hareket edildi2.
Reisicumhur saat 17.00'de Bolu'ya gelmiştir. Bolu halkı kendileri için büyük bayram kabul ettikleri bu günün neşe ve heyecanı içinde Gazi'nin geleceği yolu doldurmuşlar ve büyük kurtarıcılarını "Yaşa, var ol" sesleriyle ve büyük tezahüratla karşılamışlardır. Şehir baştan başa süslenmiş ve Gazi halkın yürekten gelen tezahüratı arasında misafir kalacağı Fırkaya doğru yola çıkmıştır3.
Gazi'nin yanında Recep Peker, Şükrü Kaya, Afet İnan, İsmail Hakkı Uzmay, Salih Omurtak Paşa, Cevat Abbas (Gürer) ve koruma görevlileri vardı.
Önce Kuruçay'a gidilmiş, sonra Hisar'daki Halk Fırkası Binasına gelinmiştir. O, spor gömleği ve elindeki siyah kuşaklı beyaz fötr şapkası ile dikkat çekmekteydi. Şapkası ile halkı selamladı. Halk kendisine çoşkun sevgi gösterisinde bulundu. Karşılayıcıların büyük bir bölümünden oluşması O'nun dikkatini çekti ve yanındakilere gülümseyerek:
-"İşte Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği bunlardır. Bu gençlere değer vermeli ve en iyi biçimde yetişmeleri sağlanmalıdır. Çünkü, Cumhuriyet bunların omuzlarında yükselecekdir" dedi. Fırkadan Bolu Obası'na bakan ve Aladağlar'daki laciverd ormanların etkisine kapılarak:
-"Bolu'yu Ankara'dan önce görmeliydim" demesi daha sonra Bolulular tarafından acaba Gazi Bolu'yu başkent yapmadığı için mi üzüldü şeklinde yorumlandı4.
Gazi'nin şerefine şehir baştanbaşa aydınlatılmış ve ulu önderin kaldığı Halkevinin önüne toplanan binlerce halk geç vakte kadar neşe ve heyecan içinde şenlikler ve büyük bir fener alayı yapmışlardır. Özellikle gençler heyecanlı hitabelerle Gazi'ye olan bağlılıklarını ifade etmişler ve bu konuşmalar halk tarafından çoşkun gösterilerle halkışlanmıştır. Bu tezahüratı kaldıkları yerde izleyen Gazi, halkın yanma gelerek ve memnunluğunu, teşekkürlerini beyan etmek suretiyle ifade etmiştir5.
Fırkada Gazi şehrin sorunları hakkında bilgi aldı. Akşam yemeği Gazi'nin Bolulu özel aşçısı tarafından hazırlandı. Sofrada Behire Hanım çok güzel konuşmalar yapıyordu. Konu daha çok fil ve tarih üzerindeydi. Behire Hanım Cumhuriyet ile ilgili konuların halka aktarılmasını ön görüyordu. Atatürk bu genç ve çalışkan hanıma:
-"Senin adın bundan sonra Bediz olsun. Seninle Türk Kadınının temsilcisi olarak Mecliste çalışmak isterim" dedi.
Bediz Morava ilk seçimde Konya milletvekiliğini kazandı. Gece Fırkada kalan Gazi, 18 Temmuz sabahı Türk sularına Yunan teknesinin girdiği kendisine ateş açıldığı, Yunanlıların buna itiraz ettiklerini öğrendi. Gerekli bilgiyi alan Gazi, yaverini yanına çağırıp, Türk askerinin görevini yaptığını ifade etmiştir. Bu olay O'nun canını sıkmıştır6. Belki de bunun etkisi ile fazla kalmayı düşündüğü Bolu'dan erken ayrılmıştır. Giderken kendisi için ayrılan özel deftere şunları yazmıştır: