Bolu'da kimin davalarına bakıyor?

Bolu'da kimin davalarına bakıyor? Bolu'da kimin davalarına bakıyor?
A- A+
Reklam

Hukuk dünyasının yakından tanıdığı, kamuoyunun yakından takip ettiği birçok davanın avukatı ve sık sık TV programlarına katılarak gündeme gelen İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat Hüseyin Uğur Poyraz ismi Bolu Halkı tarafından da artık ezbere biliniyor. Çünkü kendisi de avukat olan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu’daki meslektaşlarının yerine İstanbul Barosu Avukatlarından Hüseyin Uğur Poyraz’ı tercih etti.

Sosyal medya uzmanı olan ve bu mecrayı çok iyi kullanan Tanju Özcan, kendisiyle ilgili yapılan sosyal medya paylaşımlarını da çok iyi takip ediyor. Ve yapılan paylaşımlarda kendisine yönelik bir hakaret varsa devreye Avukat Hüseyin Uğur Poyraz giriyor ve hemen adli süreç başlıyor.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın çoğu Bolulu vatandaşların paylaşımlarını kapsayan 5 binin üzerinde hakaret davası açtığı ifade edilirken, Hüseyin Uğur Poyraz’ın takip ettiği bu davaların kazanılması durumunda avukatlık ücreti, manevi tazminat ve mahkeme masrafları dahil her bir vatandaşın cebinden 30 bin lira civarında para çıktığı iddia ediliyor.

Çok önemli davaların ismi

Peki kim bu Hüseyin Uğur Poyraz? Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu’daki meslektaşları dururken neden İstanbul Barosuna kayıtlı Hüseyin Uğur Poyraz’ı tercih ediyor? Yaptığımız araştırma sonucu serbest avukat olarak çalışmalarını sürdüren Uğur Poyraz, katıldığı televizyon programlarında yaptığı hukuki yorumlarla ve “kumarhaneler kralı” Ömer Lütfü Topal, Ayvaz Korkmaz çetesi, seri katil Atalay Filiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan Sedef Kabaş'ın yanı sıra 2006 yılından bu yana da Adnan Oktar’ın da avukatı olarak biliniyor.

Erdoğan'a hakaret eden Sedef Kabaş'ın avukatı mason çıktı! Dikkat çeken Adnan Oktar bağlantısı

Kamuoyunun yakından takip ettiği davalarda avukatlık yapması nedeniyle Poyraz sık sık ulusal basının gündemine de geliyor. Kendisiyle ilgili yapılan en dikkat çekici haberlerden birisi de 24 Ocak 2022 tarihinde Akit Gazetesinde; “Erdoğan'a hakaret eden Sedef Kabaş'ın avukatı mason çıktı! Dikkat çeken Adnan Oktar bağlantısı” başlığıyla çıkmış.
Haber şu şekilde; 

Cumhurbaşkanlığı makamına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çıktığı televizyon programında ağır bir şekilde hakaret etmesi nedeniyle hakkında soruşturma açılan Sedef Kabaş’ın avukatı mason çıktı. Kabaş'ın avukatlığını yapan Uğur Poyraz'ın Adnan Oktar bağlantısı da dikkat çekti.

Akasyam Haber'de yer alan habere göre, Cumhurbaşkanlığı makamına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret eden Sedef Kabaş’ın avukatı mason çıktı.

Ters kelepçe tiyatrosuyla da algı operasyonuna soyunan Sedef Kabaş'ın avukatlığını, İstanbul 1 Nolu Barosu yönetiminde de bulunan Hüseyin Uğur Poyraz üstlendi.

Twitter hesabından, “Müvekkilim @SedefKabas ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görüştüm. Yarın ifade verdikten sonra İstanbul Adliyesi'ne çıkartılacak.” diye yazan Avukat Hüseyin Uğur Poyraz’ın Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’ne kayıtlı İdeal Locası'na bağlı bir mason olduğu ortaya çıktı.

Adnan Oktar'ın da avukatı

Uğur Poyraz, kendisi gibi mason olan suç örgütü elebaşısı Adnan Oktar'ın da avukatlığını yapmıştı.

Hayaller baro başkanlığı, gerçekler mafya avukatlığı

Yine bir dönem İstanbul Baro Başkanlığına da aday olan Hüseyin Uğur Poyraz ile ilgili bu dönemde Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mine Kırıkkanat’ın, “Hayaller baro başkanlığı, gerçekler mafya avukatlığı” başlıklı yazısı da uzun süre gündemde tartışıldı.

Bu köşe yazısını 26 Nisan 2020 tarihinde haberleştiren Oda TV’nin haberinde de; “Kırıkkanat’ın hedefinde, İstanbul Barosu’nun eski Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal ve İstanbul Barosu Başkanlığına aday olacağını duyuran Avukat Uğur Poyraz vardı.

Mine Kırıkkanat her iki ismin de Adnan Oktar davasının avukatları olduklarını belirterek, duruşma tutanaklarında da alıntılar yaptı.

Kırıkkanat, “Her tercih gibi, böyle bir tercihin de bedeli vardır. Adnancılar türü bir suç örgütünü savunanlara ‘mafyaya avukatlık yapıyor’ denir” ifadelerini kullandı.

İstanbul Barosu ise Kırıkkanat’ın yazısının ardından bir açıklama yaptı. Baro açıklamasında, “Avukatlık bu yazıda bahsedildiği gibi değildir” ifadelerini kullandı.

“KISACA HEM MAFYA AVUKATI HEM ERDEMLİ HUKUKÇU OLMAZ”

Mine Kırıkkanat’ın yazısı şöyle:

“Savunma hakkı, hukukun kutsalıdır. Her sanık gibi Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davası sanıklarının da avukatları vardır, olmalıdır.

Ama Adnancılar gibi toplumun dayandığı tüm etik kurallarını altüst, dinsel ahlakı tersyüz ve kandırdığı çocukları taciz, hatta tecavüz ettikten sonra fuhuşa dayalı şantaj metası olarak kullanıp avucuna aldığı muktedirler aracılığıyla da devletin içine FETÖ’yle birlikte sızan bir casusluk mafyasını savunmak; “meslek icabeti” ya da “savunma hakkı” gerekçeleriyle sıradanlaştırılamayacak bir tercihtir.

Her tercih gibi, böyle bir tercihin de bedeli vardır. Adnancılar türü bir suç örgütünü savunanlara “mafyaya avukatlık yapıyor” denir.

Av. Uğur Poyraz gibi hem mafyanın avukatı, hem kanal kanal TV gezip devlet, hukuk, ahlak nutukları atan sosyal demokrasi havarisi olunmaz. Prof. Dr. Ümit Kocasakal gibi hem mafyanın avukatı hem ulusalcı Kemalist hukukçu da olunmaz.

Kısaca hem mafya avukatı hem erdemli hukukçu olmaz! Olmaya kalkmak, en hafif tanımıyla hadsizliktir.

TUTUKLU GAZETECİLERE ÇAKMA ZİYARET

Mafya savunma kariyerinde, “kumarhaneler kralı” Ömer Lütfü Topal, Ayvaz Korkmaz çetesi ve seri katil Atalay Filiz’in avukatlığını da yapan Av. Uğur Poyraz, 2006 yılından öteye Adnancıların baş avukatı oldu. 2018’de bizzat Adnan Oktar’ın Edirne Cezaevi’nden kendisine yenilenmiş vekâlet gönderdiğine bakılırsa gizliden gizliye hâlâ avukatı... Gizliden gizliye diyorum, çünkü Uğur Poyraz, 7 Eylül 2018’de attığı bir tvitle Adnan Oktar’ın avukatı olmadığını ilan ettiyse de savcılığa yansımış bir istifa belgesi yok.

Zaten Uğur Poyraz, gizlemeye idmanlı bir zat.

11 Mart 2020 tarihinde attığı tvitte, kendisinden toplumsal duyarlılık bekleyen takipçilerine müjde veriyor: “Bugün öğleden sonra Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde Osman Kavala, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel’i ziyaret ettim. Hepsinin çok selamları var. Enseyi karartmak yok.”

Ama aynı gün, aynı cezaevinde Adnan Oktar’ı ziyaret ettiğini saklıyor! Zaten aslen onunla görüşmeye gidiyor ve hem tutuklandığından beri ikinci kez ziyaret ettiği Adnan Oktar’la ilişkisini gizlemek, hem de kamuoyunda olumlu izlenim bırakmak için tutuklu gazetecileri paravan olarak kullanıyor!

Çünkü hukukçu kariyerinde parasal çıkara dayalı olmayan, siyasal ya da sosyal tek bir dava üstlenmemiş olan Av. Uğur Poyraz, İstanbul Barosu Başkanlığı’na oynuyor” ifadeleri yer aldı.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

1 yorum yapılmış

  • Ahmet yeni (4 ay önce)
    Aynen bu iki asalak milletin sırtından geçinen tipler. Önce milletin bütün değerlerine hakaret ediyorlar sonra analarina bacilarina kufrettiriyolar sonrada anasının avradının üzerinden para kazanıyorlar.
    0
    0
    Yanıtla
Manşet haberler